insanların birbirini tanıması için en iyi zaman

veda acısı


"ölene kadar" diye söz verilmiştir

kararsız prensesin vicdanı azap çekerken 7 cücelerin somurtkanı "aklını başına al" diye fısıldar kulağına; haytası ise "kalbinin sesini dinle" diye çekiştirir eteğinden...
hep hayran bakan gözlere

"ama"yla biter alelade iltifat cümleleri:
"sen iyi bir insansın




sonra gelsin uykusuz geceler...bir türlü karar verememeler...ruhen gidip gelmeler..."hele biraz daha zaman geçsin" diye nikah ertelemeler...
birlikteymiş gibi yaparken


"aslında bütün bunlar bizim iyiliğimiz için"e kendini inandırmalar...
sonrası hep aynı:
bekleyenin "hani sonbaharda buluşacaktık. hazan geldi geçti

bekletenin "geliyorum az kaldı" oyalamaları...
bittiğini bile bile işi uzatmalar; söyleyemedikçe hepten batağa saplanmalar...terke makul bir gerekçe ararken hepten çarşafa dolanmalar...veda konuşmasında süslü iltifat cümlelerinin arasına

terk edenin o mahcup "gönlüm başkasında" itirafına karşılık terk edilenin kırık çalımı:
"uğurlar olsun! ben yoluma devam ediyorum". ihanetler böyledir:ilki





Can DÜNDAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder